Okul,
bugünün toplumunu inşa etmiş ve geleceğin toplumunu da değiştirip,
geliştirebilecek ve şekillendirebilecek güce sahip (özeli de olsa) devlet
kurumudur. Okul, bu güç ve önemini eğitim işlevinden almaktadır. Eğitim,
insanın insanlığı bulmasına, meslek sahibi olmasına, topluma faydalı ve uyumlu
birey olabilmesine destek olur. Öyleyse okul, insanlık için çok önemli bir
kurumdur. Bu kurumda görev yapan başta öğretmenler, yöneticiler ve diğer tüm
çalışanlar da bu önemde sayılmalıdır. Böyle önemli bir işin gereği gibi
yapılabilmesi için Anayasa başta olmak üzere çok sayıda kanuni düzenlemeler
yapılmıştır. Ülkemizde eğitimle görevlendirilmiş Milli Eğitim Bakanlığı ve
teşkilatı bulunmaktadır. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve genelgelerle (tümü
birden mevzuat) tüm çalışanların görev, yetki ve sorumlulukları belirlenmiştir.
Herkesin buna uyması zorunludur aksi halde çeşitli yaptırımlarla karşılaşırlar.
Memuriyete ve öğretmenlik mesleğine girişte verilen eğitimlerde başta mevzuat yanında
mesleğin etik kuralları da öğretilir. Etik kuralların neler olduğuna geçmeden
etik ve ahlak kavramının tanımına gözatalım.
Etik,
kişinin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümüdür. Başka bir ifade
ile etik, insanlara ‘‘işlerin nasıl yapılması gerektiğini’’ belirlemede
yardımcı olan kılavuz (rehber) değerler, ilkeler ve standartlardır. Etik, aynı
zamanda bir süreçtir. Bu süreçte karar alırken ve uygulamayı yaparken, belirli
değerlere bağlı kalınarak hareket edilir. Öte yandan etik, felsefenin ahlakla
ilgilenen dalına da denilmektedir. Felsefenin bu dalı, insanların kurduğu bireysel
ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları,
doğru-yanlış ya da iyi kötü gibi açılardan araştırır. Etik davranış ilkeleri
ile varılmak veya elde edilmek istenen amaç, devlette ve toplumda yolsuzluğu ve
genel olarak yozlaşmayı önlemek ve dürüstlüğü hâkim kılmaktır. Etik, günümüzde
çeşitli mesleklerin yürütülmesinde uyulması gereken değerlerin başında
gelmektedir. Siyasette, yönetimde, yargıda, ticaret hayatında, tıpta, eğitimde,
bilim, sanat ve basın-yayın alanlarında, etik ilke ve değerler ön plana
çıkmaktadır. (1)
Eğitim
uzun bir sürece sahiptir. Bu yüzden dünyadaki çoğu toplum, eğitim
problemleriyle yüz yüze gelmektedir. Bu problemlerden biri de, eğitimin ahlaki
ve etiksel boyutu ile yakından ilgilidir. Eğitimde etik, öncelikle ele alınması
gereken bir konudur. Eğitim insanı yaşamı boyunca etkilemeye ve bir şekle
sokmaya çalışır. Fakat etik, insanın Ne yapmalıyım? Nasıl yaşamalıyım? Sorularına
vermeye çalıştığı yanıttır. Eğitim ve etik arasında bu anlamda zorunlu bir
ilişki vardır. Etik, öğretmenler tarafından kullanılan yöntem ve tekniklerle
yakından ilgilenir. Aynı zamanda öğretmenler tarafından kullanılan yöntem ve
teknikler, öğrencilerin bilgi, beceri ve tutumlarını da etkiler. Bununla
beraber bir öğretmen, bu yöntem ve teknikleri nerede, ne zaman, nasıl ve ne
için kullanacağını iyi bilmelidir. Eğitim bilimi ve etik disiplinin temeli
insandır. Bu, eğitim ve etiği birbirine yaklaştırır. Bu yüzden etik, eğitimin
her kademesine müdahale edebilir.(2)
İnsanların
ve toplumun olduğu her ortamda etik davranış söz konusu olabilmektedir. Sadece
kamuda var olduğu zannedilen etik davranış ilkeleri, özel şirketlerde ve sivil
toplum örgütlerince de geliştirilmiştir. Örneğin; Öncü Okul Yöneticileri
Derneği de üyelerinin uymasını beklediği on ilke belirlemiştir. Bunlar;
meslektaş etkileşimi, insan odaklılık, erdemlilik, öğrenci gelişimi odaklılık,
sürekli gelişme, ayrımcılık yapmamak, bilimsellik, paylaşımcılık, şeffaflık ve
katılımcı bir yönetimdir. Bunların yanında, dernek amaçlarına uygun davranmak,
hizmet standartlarına uymak, hizmet bilinciyle hareket etmek, dürüstlük ve
tarafsızlık, saygınlık ve güven, nezaket ve saygı, bağlayıcı açıklamalar ve
gerçek dışı beyan gibi diğer kamu görevlileri için geçerli ilkelere de dernek
üyeliğine kabulde imzalatılan etik sözleşmede yer verilmiştir. Ayrıca dernek
bunu takip etmek üzere “etik kurulu” adıyla bir organ bile oluşturmuştur.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu, 25/05/2004 tarih 5176 sayılı Kanun ile
kurulmuştur. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu başkanı, üyesi ve genel
sekreterleri, mahalli idarelerdeki belediye başkanları ve üst düzey çalışanlar,
genel müdür ve daha üst düzeydeki yöneticiler, tüm vali ve kaymakamlar bu
kurulun yetki alanına girmektedir. Buna dayalı olarak Kamu Görevlileri Etik
Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 13/04/2005
tarih 25785 sayılı Resmi Gazete’ de yayınlanmıştır. Tüm kamu görevlilerinin
uyması gereken etik davranış ilkeleri; görevin yerine getirilmesinde kamu
hizmeti bilinci, halka hizmet bilinci, hizmet standartlarına uyma, amaç ve
misyona bağlılık, dürüstlük ve tarafsızlık, saygınlık ve güven, nezaket ve
saygı, yetkili makamlara bildirim, çıkar çatışmasından kaçınma, görev ve
yetkilerin menfaat sağlamak amacıyla kullanılmaması, hediye alma ve menfaat
yasağı, kamu malları ve kaynaklarının kullanımı, savurganlıktan kaçınma,
bağlayıcı açıklamalar ve gerçek dışı beyan, bilgi verme, saydamlık ve
katılımcılık, yöneticilerin hesap verme sorumluluğu, eski kamu görevlileriyle
ilişkiler ve mal bildiriminde bulunmaktır. Bu ilkeleri uyulması için personelin
bilgilendirilmesi, etik kültürün yerleştirilmesi için eğitim verilmesi ve
kurumlarda etik uygulamaları değerlendirmek üzere üst yönetici tarafından en az
üç kişiden oluşan bir etik komisyonu kurulması öngörülmüştür.
Kurul
tarafından hazırlanan “Etik Rehberi”
nde; kamu hizmetleri, vatandaşların vergileriyle yerine getirilmektedir.
Vatandaşlar, düşük maliyetli ve kaliteli hizmet alma beklentisiyle vergilerini
kamu görevlilerine emanet etmektedir. Bu anlamda kamu hizmeti bir “emanet” tir.
Kamu görevlileri, bu emanetin bilincinde olarak, kamu hizmetlerini etkin, verimli
ve dürüst bir şekilde yürütmeli; görevlerini yerine getirirken ve takdir
yetkilerini kullanırken mesleki etik ilke ve standartlara bağlı kalmalıdır. Bazı
durumlarda, yasalar ve diğer hukuki düzenlemeler, bir kurumda ortaya çıkan
ahlak dışı davranışların tanımlanmasında yetersiz kalabilmektedir. Böylesi yasal
boşlukların bulunduğu “gri alanlar” da, karşılaşılan ikilemlerin çözümünde kamu
görevlilerine yardımcı olacak etik ilke ve standartlar, en az yasalar kadar
önemlidir. Yönetimde yozlaşma olgusu, halkın yönetime olan güvenini ortadan
kaldırmaktadır. Savurganlık ve görevi kötüye kullanmanın devlet yönetiminde
yeri yoktur. Bunların maliyeti, daha az ve kalitesiz hizmettir. Demokratik
yönetim, halkla kamu görevlilerinin arasındaki güvene dayalıdır.
Milli
Eğitim Bakanlığınca 2015/21 sayılı genelgeyle belirlenen “Eğitim-öğretim hizmeti verenler için mesleki etik ilkeler” her
düzeydeki yönetici, öğretmen ve tüm eğitim personeline imza karşılığı
duyurulmuştur. Öğrencilerle ilişkilerde etik ilkeler; sevgi ve saygı, iyi örnek olma,
anlayışlı ve hoşgörülü olma, adil ve eşit davranma, öğrencinin gelişimini
gözetme, öğrenciye ait bilgileri saklama, meni psikolojik durumları yansıtmama,
kötü muameleden kaçınmaktır. Eğitim mesleğine ilişkin etik ilkeler ise mesleki
yeterlilik, sağlıklı ve güvenli eğitim ortamı sağlama, mesai ve ders saatlerine
uyma, hediye alma, kişisel menfaat sağlama, özel ders verme, bağış ve yardım
talebinde bulunmamaktır.
Eğitimcilerin kendi arasındaki
ilişkilerindeki etik ilkeler;
eğitimci, meslektaşları arasında ırk, dil, din, denk, cinsiyet, siyasi görüş ve
aile statüsüne dayalı ayrımcılık yapmaz. Meslektaşlarına, öğrencilerle ilgili
güven sarsıcı veya önyargılı yaklaşımlara neden olacak şekilde telkin ve
yönlendirmede bulunmaz. Meslektaşları
ile ilgili edindiği bilgilerde gizliliğe riayet eder. Öğrencilerin huzurunda ve
değişik ortamlarda meslektaşları aleyhinde söz söylemez, olumsuz söz ve
davranışlardan kaçınır. Meslektaşları ile öğrencilerin kaliteli bir
eğitim-öğretim hizmeti alması için işbirliği yapar. Bu süreçte karşılaştığı
sorunları okul yönetimi ile paylaşır.
Veliler ile ilişkilerde etik
ilkeler; eğitimci,
öğrencilerin sosyal, fiziksel, duygusal, kültürel, ahlaki, manevi ve düşünsel
açıdan gelişimlerini sağlamak, beceri ve yeteneklerini ortaya çıkarmak için
velilerle iyi iletişim kurar. Çocuklarıyla gerektiği gibi ilgilenmeleri
konusunda velileri yönlendirir. Veliler arasında ırk, dil, din, renk, cinsiyet,
siyasi görüş ve aile statüsüne dayalı ayrımcılık yapmaz.
Okul yönetimi ve toplum ile
ilişkilerde etik ilkeler; eğitimci,
öğrencilerin kaliteli bir eğitim-öğretim hizmeti almasını sağlamak için okul
yönetimi ile işbirliği yapar. Bu süreçte karşılaştığı sorunları yetkili birime
bildirir. Kurum kaynaklarını etkili, verimli ve tutumlu kullanır. Topluma karşı
pozitif ve aktif rol sergiler, sorumlulukların yerine getirerek örnek olur.
Okul yöneticilerinin, öğretmenler,
öğrenciler ve veliler ile ilişkilerinde etik ilkeler ise; okul yöneticileri, eğitim ve öğretimin
sağlıklı ve güvenli bir ortamda yapılabilmesi için gereken önlemleri alır.
Kurum kaynaklarının etkin, verimli ve tutumlu bir şekilde kullanılmasını
sağlar. Öğretmenler, öğrenciler ve veliler arasında ırk, dil, din, renk,
cinsiyet, siyasi görüş ve aile statüsüne dayalı ayrımcılık yapmaz. Öğretmenler,
öğrenciler ve velilerin okulda yaşanan sorunları açık bir şekilde ifade
etmesine imkan verir, sorunlara çözüm üretme konusunda gayret gösterir.
Öğrencilerin eğitim ve öğretimiyle ilgili olarak velilerle olumlu ve sürekli
iletişim kurar. Eğitim hizmetlerinin yürütülmesinde öğretmenler arasında
eşitlik, tarafsızlık ve liyakat ilkelerine riayet eder.
Eğitim
ve okul ile ilgili olarak özellikle okula kayıt-karne dönemlerinde ve
öğretmenler gününde topluma daha çok olumsuz davranışlar ve olaylar gündem
yapılarak yansıtılmaktadır. “Kötü haberler kanatlı, iyi haberler kör ve
topaldır” der anonim bir atasözü. Bu sözden, iyi şeylerin yavaş duyulup ve
yayıldığını, kötü haberlerin ise çok hızla ulaştığını anlıyoruz. Eğitime
gönüllü bağış ve katkının yanlış uygulanması ve yorumlanması, öğretmenler
gününde veya özel günlerde öğretmenlere hediye verilmesinde ortaya çıkan nadir
görülebilen durumları genele yansıtmamak gerekiyor. Aksi halde insanların
eğitim kurumlarına ve sistemine olan güvenin zedelenmesine, azalmasına ve
kaybolmasına sebep olunabilir ki bunun sonuçlarının telafisi oldukça zordur. Bu
güveni koruyabilmek için her düzeydeki eğitim yöneticisinin şeffaf, hesap verebilirlik ve adalet
ilkesinden ayrılmaması gerekiyor. Bir kurumda yıllık olarak ödüllendirilecek
personelin belirlenmesinde paylaşılmış net kriterler belirlenmediyse, ödül
alanlar herkese açıklanmıyorsa çalışanların yönetime olan güveni sarsılır. Bu
konuda örnek bir çalışmayı Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, "Kadıköy
Eğitim Çalışanları Performans ve Ödül Değerlendirme Kriterleri" adıyla
hazırladığı yönergeyi ve değerlendirme kurulunca süreci yürütmesi takdire
şayandır.
Çocukluk
dönemini yaşayan öğrencilere etik konusunda herşeyi öğretmeye çalışmak yerine
onlara yetişkin olarak söz ve davranışlarımızla iyi örnek olabilmeliyiz. Etik
davranmak, insana doğumdan geçen genetik özellikler yanında yetiştiği aile ve
toplumun kültürel değerleri yanında eğitim sayesinde gelişebilecek bir
süreçtir. Gelişmiş toplumların sosyal bilinç düzeyi de yüksek olduğu kabul
edilir. Kanunlar yanında yazılı ve yaptırımı olmayan toplumsal kurallara uyum
daha fazladır. Herşeyin hukuki düzenlemeyle sınırlandırılması ve
şekillendirilmesi çok mümkün değildir. Okulların etik olmaması ve
çalışanlarının da etik davranmaması söz konusu bile olmamalıdır. Toplumun
fertlerini eğitimle yetiştirmeye çalışan bir kurumun etik olduğundan şüphe bile
edilmemelidir. Okullar, etik konusunda da diğer kurumlara güvenli örgüt ve organizasyonlar
olarak öncü ve model olmalıdırlar. Bunu sağlayacak olanlar da etik liderlik
vasıflarına sahip eğitim yöneticileridir. Yöneticilerin kendilerince
geliştirdikleri bir “etik pusula”sı olmalıdır. Karar anında ne yapılması
gerektiğini bilmek liderlik zekasına, en “doğruyu-iyiyi-güzeli” bulup seçmek ve
yapmak ise etik zeka yeterliliklerine sahip olmayı gerektirir.
(1)
Etik Rehberi,
Kamu Görevlileri Etik Kurulu, http://etik.gov.tr/etik_rehberi.pdf, s. 11-14, E.T. 09/02/2020
(2)
S. ILGAZ ve T.
BİLGİLİ, Eğitim ve Öğretimde Etik, Year 2006, Volume 0 , Issue 14, Pages 199 –
210, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/31533, E.T. 08/02/2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder