Büyüyünce
ne olacaksın? Hepimize çocukken öğrenciyken büyüklerimizin en çok sorduğu
soruların başında gelirdi. Bulunduğumuz yaş gereği herkes farklı bir meslek
dalı söylese de çoğunluk doktor, polis, öğretmen, pilot gibi popüler ve üniversite
mezunu olmayı gerektiren hayalimizdeki meslekleri söylerdik. O yaşlarda hizmet
aldığımız, karşılaştığımız, filmlerde seyrettiğimiz, kitaplarda okuduğumuz
belki de anne-babamızın büyüklerimizin bize dikte ettiği meslekleri veya
onların mesleğini öncelikle sayardık. Baba mesleği (niye anne mesleği yoksa!)
gibi bir deyim bile kullanıyoruz. Yaş büyüdükçe ve okul kademeleri değiştikçe
gelecekte yapacağımız meslekler değişmeye başlardı. Bu sorular hala soruluyor fakat şimdi ki
çocuklar daha şanslı rehber öğretmenler, iş ve meslek danışmanları, eğitim-aile-yaşam
koçları, bilgilendirici bir çok web sitesi içerikleri, kişilik ve meslek
tanılayıcı çeşitli testler gibi bir çok imkana sahipler. Tüm bunlara rağmen bu
konu her bir fert için karar vermede zorlanılan bir konu olmaya devam ediyor ve
edecek.
Lise
ya da üniversitede alınan eğitim ve edinilen meslek dışında çalışanların oranı
hiçte küçümsenecek oranda değil. Bu bir bakıma verimsizlik, zaman kaybı ve
gecikme olsa da öte yandan kişi için mutsuzluk kaynağı olabilmektedir. Bazı
öğrenciler zor bir karar olsa da mesleği gelecekte mutlu bir şekilde
yapamayacağını okurken anlayıp eğitimi yarıda keserek yeniden farklı bir alanda
eğitime başlamaktadır. Üniversite sınavına girenlerin sayıları bir bakıma bunun
bir açıklaması gibi.
Ortaokul
son sınıfta okumakta olan öğrencilere yönelik olarak liseye geçişte gerek okul
gerekse meslek seçiminde kendilerine faydalı olacağını düşündüğüm bir
uygulamaya “Meslek Lisesi Model Önerim” içinde yer vermiştim. Her öğrenci üç
arkadaşıyla yıl boyunca haftanın bir günü, kendi istediği her hafta farklı bir
mesleği işyerinde incelemeye giderek gözlemde bulunmalı, resimleri çekerek
belli notlar almalı, elindeki forma bunları kaydederek ikinci hafta sınıfta
arkadaşlarıyla paylaşmalıdır. Bu yöntemle yılsonuna kadar ilgi duyduğu yaklaşık
onaltı mesleği yakından tanıyacaklardır. Arkadaşlarının paylaşımlarını da
katarsak onlarca meslek hakkında belli seviyede bilgi sahibi olacaklardır.
Planlı bu faaliyeti yerine getiren tüm öğrenciler bu dersten sınavsız başarılı
sayılmalıdır. Bu çalışma seçeceği meslek alanı için öğrenciye karar vermede
yeterli bilgi sağlayacaktır.
Etkili
mesleki tanıtım rehberlik ve yönlendirme faaliyetleri zorunlu ve etkin bir
şekilde en geç sekizinci sınıfta yapılmalıdır. Her öğrenciye/aileye bir rehber
öğretmeni yada en yakın meslek lisesindeki atölye ve meslek dersi öğretmeni
arasından belirlenecek meslek danışmanı belirlenebilir. Ortaokullarda sekizinci
sınıfın ikinci döneminde haftada bir gün kendi okulunda programlı veya en yakın
meslek lisesinde ailesiyle birlikte görüşme sağlanabilir. Özellikle ailelerin
yeterli ve doğru bilgilendirilmesine özen gösterilmelidir. Lisede öğrencinin bir
meslek alanını seçerken yeterli kontenjanın olmaması ve belli mesleklere
yoğunlaşma sebebiyle istemediği ve kişiliğine uygun olmayan bir alana
ilköğretim başarı puanı yetmediği için yerleştirme yapılmamalıdır. Mülakat,
yeterlilik, yeteneklerin talep, tercih ve ilgilerin birlikte
değerlendirilmesiyle isabetli bir yönlendirme olabilecektir.
Yine
altıncı veya yedinci sınıfta haftanın bir gününü de yakındaki meslek
liselerindeki uygun atölye ve laboratuvarlarda (temel beceriler atölyesinde)
uygulama yaparak el yatkınlığı ve alışkanlıkları (psikomotor beceriler)
kazanmalıdır. Bu uygulamaları, her dünya insanı için gerekli olan sosyal
yaşamda karşılaşacağı alıştırmalar olarak belirleyebiliriz. Evlerde varolan
fiş, priz, musluk, vidalama, tel bükme, kesme, çivi çakma gibi basit işleri
temel el aletlerini kullanmayı öğrenmelidir. Metal, ağaç, elektrik ve
yapı/tesisat gibi alanlarda basit temel uygulamalar yapmak imkanı sağlanmalı bu
faaliyetleri yapanlar bu derslerden sınavsız başarılı sayılmalıdır. Geleceğin
yetişkini olacak genç bireylere bir işler yapabiliyor başarıyor olmanın hazzı
yaşatılmalıdır.
Şimdilerde
bu benzeri uygulama Bakanlığımızın vizyon eylem planlarında “tasarım beceri
atölyeleri” adıyla yer almakta olup; İlkokuldan başlanarak tüm öğretim
kademelerinde, çocukların sahip oldukları yetenek kümeleriyle ilişkilendirilmiş
becerilerin uygulama düzeyinde kazandırılabilmesi için okullarda
“Tasarım-Beceri Atölyeleri” kurulacaktır. Bu atölyelerdeki etkinlikler bilim,
sanat, spor ve kültür odaklı yapılandırılacaktır. Tasarım-Beceri Atölyeleri
ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde ortak bir amaç doğrultusunda tasarlanmış,
çocuğun özellikle elini kullanmasını önemseyen, mesleklerle ilişkilendirilmiş
işlikler olacaktır. Bilmekten çok tasarlamanın, yapmanın, üretmenin ön plana
çıkacağı bu atölyeler çocuğun kendisini, meslekleri, çevresini tanımasına
yardımcı olacaktır. Bununla beraber bu atölyeler yeniçağın gerektirdiği problem
çözme, eleştirel düşünme, üretkenlik, takım çalışması ve çoklu okuryazarlık
becerilerinin kazandırılması için somut mekânlar olarak düzenlenecektir. Çocuklar
soru çözme, konu anlatımı gibi bir eğitim anlayışından üretimi, yapmayı,
etkileşimi, derinleşmeyi öne çıkaran bir müfredat anlayışına yönelecektir. Tasarım-Beceri
Atölyeleri böyle bir müfredat yaklaşımının aracı işlevini görecektir.(1)
Bu
konuda Liselerde Tasarım-Beceri Atölyeleri kurulması yoluyla; öğrencilere
üretim kültürünü aşılamak, öğrencilerin düşündüğünü hayata geçirebilen,
yenilikçilik, yaratıcılık, eleştirel
düşünme, problem çözme ve girişimcilik gibi yeniçağın gerektirdiği becerilere
sahip, ekonomik ve sosyal gelişmelere katkı sağlayan bireyler olarak
yetiştirilmesini desteklemek amacı doğrultusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Bu
çerçevede, pilot okullarda görev yapmakta olan yönetici ve öğretmenlere
yönelik, "Tasarım-Beceri Atölyeleri Yönetici ve Öğretmen Eğitimi
Semineri" gerçekleştirilmiştir. Eğitim kapsamında; Tasarım Beceri Atölyelerinin felsefesi,
amaçları, yapısı, atölye güvenliği ve kullanımı konularında bilgilendirmelerin
yanı sıra, temel elektronik, keçe sanatı, oyun temelli öğrenme, ebru sanatı, 3D
yazıcı ile tasarım-üretim, müzik, tasarım odaklı düşünme, Arduino ile
elektronik-robotik, tezhip ve ahşap alanlarında uygulamalı atölye çalışmaları
gerçekleştirilmiştir. (2)
Eğitim
kurumlarımızın ikili eğitim veya tüm mekânlarının sınıfa çevrilmiş olması gibi mevcut
fiziki durumunu düşünerek kısa zaman içerisinde atölyelerin kurulumunu
gerçekleştirmesi bütçe imkanlarıyla da çok kolay görülmemektedir. Bu sebeple
ideal beceri tasarım atölye standartları şimdilik aranmayıp okullardaki her
köşeye bir küçük atölyemsi masalarla çok değişik etkinlikler yapılabilir.
Zeytinburnu
Abdülhak Hamit Ortaokulu eski Müdürü meslektaşım Haşim Albayrak, hazırladığı
“Hayal Kumbarama İlk Kuruş” adıyla kitabını hediye edip yaptığı projeden bahsedince
kitap daha çok ilgimi çekti. Özetle bu kitapta; hayalindeki meslekte bir gün
yaşayan öğrencilerin, velilerinin ve meslek sahiplerinin gerçekleştirdikleri
proje hakkındaki görüşleri yer almaktadır. Son iki öğretim yılında okulun yedi
ve sekizinci sınıf öğrencilerinden birinci dönem not ortalaması doksanbeş
üzeri, istekli, velisinin izni olanlarla rehber öğretmenlerin
uyguladığı meslek belirleme anketi ve öğrenci beyanıyla belirlenen meslek
dallarında önceden ayarlanmış işyerlerinde bir gün geçirilmesi ve günün sonunda
o günün emeğin karşılığı bir miktar paranın öğrenciye verilmesi temeline
dayandırılmıştır. Bu bir gün içinde öğrenciler, hayallerindeki mesleği
deneyimleme fırsatı yakalayarak sağlıklı ve bilinçli meslek tercihi yapmaları,
mesleğe yönelik güdülenmelerine katkıda bulunmaları, mesleğin avantaj ve
dezavantajlarıyla kendi kişisel özelliklerine uygunluk düzeyini gözlemlemeleri
imkanına kavuşmuşlardır. Liselere giriş sınavlarına hazırlık sürecindeki
sorumluluklarını artırmaları ve hayallerindeki mesleğe ulaşabilmeleri için
hedef koymanın önemini kavramalarını sağlamak hedeflenmiştir. Bu deneyimleme
günü sonunda hayatlarının ve hayalindeki mesleğin ilk parasını kazanmışlardır. Aslında
nihai amaç; ömür boyu icra edeceği, mutlu ve başarılı olacağı mesleği seçmeyi
başarabilmektir. İlk yıl otuzdokuz yedinci sınıf öğrenciyle gerçekleştirilen
projede pilot, avukat, şirket genel müdürü, devlet hastanesindeki çeşitli
uzmanlıklarda doktor, üniversitede bilim insanı, özel okul öğretmeni,
belediyede icra edilen itfaiyeci, bilgisayar ve inşaat mühendisi, mimar,
psikologlar tarafından o mesleğin kazanılması ve çalışmaya kadar büyük bir
azimle çalışılması gerektiğini sonrasında da sabırla çalışılması gerektiğini öğrendiklerini
beyan etmişlerdir. Öğrenciler önceden ayarlanmış randevularla öğretmen/müdür
yardımcısı/okul müdürü nezaretinde adliyeye, belediyeye, devlet hastanesine,
özel uçuş okuluna getirilmişlerdir. İkinci yıl da seçilen otuz öğrenciyle devam
eden projeye polis, yazar, tiyatrocu, aşçı, spor antrenörü ve teknik direktör,
kırtasiyeci, savcı ve gemi kaptanı gibi meslekler dahil edilmiştir.
Bu
bir günlük deneyimleme sonunda öğrenciler, velileri ve meslek sahipleri duygu
ve düşüncelerini yazarak paylaşmışlardır. Bu düşüncelerin tamamı öğrencilerde
heyecan uyandırdığı, günün sonunda olumlu duygulara sahip olup sonucunda mutlu
olduklarını bu projeyi ve fikri çok faydalı bulduklarını belirtmişlerdir.
Projeye katılan öğrencilerde bir günlük aktivite sonrasında, okuldaki etütlere,
takviye derslere olan ilgileri üst seviyeye çıkmış, evlerinde odalarına
dolaplarına hayallerindeki meslekle ilgili posterler yapıştırdıkları
gözlenmiştir. Deneyim öncesi ve sonrası hayal meslekleriyle ilgili bilgi ve
duygularında değişimler yaşanmıştır. Arkadaşlarıyla paylaşımlarında olumlu bir
enerji ve genel bir motivasyon artışı rehber öğretmen tarafından gözlenmiştir. Ayrıca
ben de projeye katılan tüm öğrencilerin ömür boyu unutmayacakları güzel bir
anıya sahip olup vakitlerini hayata hazırlanmak adına faydalı
değerlendirdiklerini düşünüyorum.
Projeye
katılan öğrencilerden beşi liseye geçiş sınavında tam puan yaparak başarıyı
zirveye taşımışlardır. Bu projeye paydaş olan meslek erbaplarıyla kurulun
ilişki sonrası birinin okula “Z kütüphane” bağışlamış olması ayrı bir kazanım
ve okul için sevinç kaynağı olmuştur. Bir öğrenci velisi, bu projenin eğitim sistemi
içine yerleştirilmesiyle çocukların beceri ve isteklerine göre yönlendirilmesi
sonucunda mesleğini severek yapabileceği ve hayatta mutlu olabilmesine katkı
sağlanabileceğini belirtmiştir. (3) Bu proje, fikir olarak önerime benzemekle
beraber başarıyla uygulanmış olmasını daha değerli buluyor emeği geçenleri
tebrik ediyorum. Projeyi uygulamayı düşünenlere öğrencilerin hazırlanacak tek
sayfalık gözlem formu ile gün boyu fikirlerin kategorik kaydedilmesinin ve bir
meslek ve bir günlük ziyaretle yetinilmemesini tavsiye ediyorum. Liseler ve
üniversiteler için tercihleri yapıldığı bu zaman diliminde tüm velilere sadece
çocuklarının puan ve notlarını değil onların fikirlerini, gelecekle ilgili
hayallerini ve kişiliklerine uygun mesleklere ulaştıracak eğitim alabilecekleri
okul ve bölümleri tercih etmelerini tavsiye ediyorum. Düşündüklerimin
yazdıklarımın başkaları tarafından da düşünülmüş ve uygulanmış ve “aklın yolu
bir” atasözündeki gibi doğru tespitlerde buluşulmuş olmasından mutlu olduğumu
belirtiyorum. Bende eğitimin amacı ve hedefine hizmet eden bu tür uygulamalara
her okulda yer verilmesini öneriyorum.
(1) MEB
2013 Eğitim Vizyonu, s. 26-27
(2) http://ogm.meb.gov.tr/www/tasarim-beceri-atolyeleri-yonetici-ve-ogretmen-egitimi-29-nisan-3-mayis-2019-tarihleri-arasinda-afyonkarahisar-ilinde-gerceklestirildi/icerik/784,
19/07/2019
(3) Hayal
Kumbarama İlk Kuruş, Haşim Albayrak, Mayıs 2018, Seçil Ofset, İstanbul
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder