Ekonomik gelişmeye makro çerçeve oluşturan,
ekonomik ve sosyal kalkınma için uygun ortam sağlayan, öngörülebilirliği
artıran kalkınma planları; etkinlik ve verimlilik odaklı kurumsal ve yapısal
düzenlemeleri öne çıkarmakta, amaç ve öncelikleri somut program ve eylemlerle
hayata geçirmeyi ve plan-program-bütçe bağlantısını güçlendirmeyi hedefleyerek,
etkili bir izleme ve değerlendirme imkânı vermektedir.(1) Ekonominin plana
bağlanması düşüncesi genel kabul görürken bu düşünce aynı zamanda 1961
Anayasasına da girmiştir. 1961 Anayasası ile iktisadi, sosyal ve kültürel
kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek için Kalkınma Planlarının
hazırlanması hükme bağlanmıştır. Ayrıca ekonominin karma ekonomik sistem
şeklinde yürütüleceği, kamu ve özel sektörün birbirlerini tamamlayacak şekilde
iç içe olması hedeflenmiştir. Bu amaçlar doğrultusunda 30 Eylül 1960 tarihinde
Başbakanlığa bağlı Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuştur. (2) Türkiye Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2019–2023
yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı TBMM Başkanlığına sunuldu. Toplam
ikiyüzondokuz sayfalık raporda eğitim, “ Nitelikli
İnsan, Güçlü Toplum” slogan başlığıyla beş sayfayla yer almaktadır. Burada
eğitimde yapılacaklar doksanaltı maddeyle sıralanırken mesleki eğitime de
önemli başlıklarla yer verilmiştir. (3)
Planda belirtilen hedeflerin doğru, zamanında ve
etkili olarak gerçekleşebilmesi için mesleki eğitim konusunda belirtilen yapılacaklar
incelendiğinde; başta 2023 Eğitim Vizyon Belgesi olmak üzere daha önce
paylaşılan birçok belge ve yapılan açıklamalardakilerle birebir örtüştüğü
görülmektedir. Başlıklara sırayla göz atacak olursak; “Tekli eğitime
geçilmesi için öncelikle mevcut binaların verimli kullanılması varsa atıl
binaların değerlendirilmesi ayrıca gerekiyorsa yeni binaların yapılması
öncelenmektedir.” Tekli eğitimde sabah dokuzda başlayıp öğleden sonra üçte
kapanan bir eğitim hedeflenirken onsekiz milyona ulaşan öğrenci sayısıyla bu
konuda istenilen hedefe ulaşılmakta zorlanılacak ve zaman alacaktır. Bu hedefi
sağlamak için eğitim yöneticileri, derslik-sınıf dışındaki gerekli olan tüm
eğitim ortamlarını da sınıfa dönüştürme eğilimine girmektedir. Bu sonuç
eğitim-öğretimi sınıfa hapseden bir sonuca doğru götürmektedir. Bunun yerine
anaokulundan liseye kadar zaten uygulanmaya çalışılan adrese dayalı okul
prensibinin daha sıkı takibi, servisle öğrenci taşımacılığının
sonlandırılmasıyla aynı binayı ikili eğitimde kullanarak sınıf dışında
laboratuvar, tasarım beceri atölyeleri gibi alanlar oluşturulmasına imkan
sağlayabilir. Okula başlayanların başarılı olarak okulu tamamlamaları, sınıf
tekrarı, devamsızlık oranlarının azaltılması konusu daha çok lise düzeyinde
gündeme gelmektedir. Okulunu ve eğer meslek lisesinde okuyorsa mesleğini
sevmesi öğrencinin okula bağlılığı ve derslere devamını hatta başarısını olumlu
destekleyecektir.
“Çocukların kendilerini ve meslekleri
tanımalarını sağlayacak kariyer seçim süreçlerini destekleyen kariyer rehberliği
sistemi kurulması hedeflenmektedir.” Ancak halen mevcutta meslek lisesi
okumak isteyen öğrenciler bile adrese dayalı ve ilköğretim mezuniyet notuyla
başvurdukları okullara yerleştirilmektedir. Lise ikinci sınıfa geçerken seçtiği
mesleği öncesinde sadece okuluna tercihte bulunmakta merkezi sistemle
başvuranların başarı notuyla yerleştirme yapılmaktadır. Bunun yerine öğrencinin kişisel özellik ve
tercihlerinin testlerle, rehber desteğiyle ya da iş ve meslek danışmanıyla
belirlenmesi mümkündür.
“Tasarım
ve beceri atölyeleri kurulması çalışmalarına başlanmış, ilçelerde pilot
okullar seçilmiş, belirlenen standartlar ve mekanlarda açılması planlanmıştır.”
Ancak mevcutta istenilen büyüklüklerde ideal boş mekanların olmadığı
bilinmektedir. Heryerde eğitim ilkesinden hareketle ideal ve standartlara
takılmadan küçük mekanlarda bile olsa bir yerden başlanması devam eden
öğrencilerin becerilerinin tespiti ve geliştirilmesi açısından faydalı
olacaktır. Öğrencilerin bilimsel, kültürel, sanatsal, sportif ve toplum hizmeti
alanlarındaki etkinliklere katılımları desteklenmesi yerel yönetimlerin ve
kamunun tüm kaynaklarının kullanılmasıyla mümkün olabilir. Haftanın bir günü
veli başvuru ve muvafakatıyla belediyelerin bilgi evi, gençlik ve kültür
merkezleri, kursları, tüm spor tesisleri, yüzme havuzları, müzeler, tiyatrolar,
konservatuvarlar, sinema salonlarının kullandırılması tartışmasız öğrenci
yeterliliği üzerindeki olumlu etkide bulunacaktır.
“Mesleki
ve teknik eğitimde üretime yönelik yapısal dönüşüm” için öğrencileri son
sınıfa kadar okulda tutmak yerine ilk yıl okul atölyeleri sonra her yıl artan
bir günle işbaşında uygulamalı meslek eğitimine imkan sağlayacak sistem ve
süreç düzenlemesi gerekmektedir. Bu sayede öğrenci muhtemelen üç yıl boyunca
meslek öğrendiği işletmede mezun olmadan üretimi öğrenmiş olacağından istihdamı
mümkün olabilecektir. Bütün meslek liselerinin atölye ve laboratuvarları
modernize edilerek günümüzün eğitim-istihdam ihtiyaçlarına uygun hale
getirilmesi gerekmediği gibi bütçe imkanlarıyla ve eşzamanlı olarak
gerçekleştirilmesi mümkün görülmemektedir. Tüm mesleklerde makine ekipman ve
teçhizatın modernize edilmesi birkaç yıl sonra bunlarında güncelliğinin
yitireceği düşünüldüğünde hiç durmaksızın bir harcama gerektirecektir. Bunun
yerine işbaşında gerçek üretim ortamında öğretmen ve ustalar nezaretinde meslek
eğitimi benimsenmelidir. Mesleki eğitimdeki kurum ve kuruluşlar
bünyesindeki atölyelerin daha etkin bir şekilde kullanılması suretiyle döner
sermaye gelirleri artırılması hedefinin amacın gelir artırmak yerine
öğrencilere işbaşında uygulamalı meslek eğitimine ortam imkân hazırlanması bile
olsa özel sektörle rekabet edilebilir düzeyde gerçekleştirilmesi mümkün olamayacaktır.
“Sektör talepleri ve gelişen teknoloji doğrultusunda mesleki ve teknik eğitimde alan ve dalların öğretim programları güncellenmesi” belli aralıklarla zaten yapılmaktadır. Bu konuda istenilen düzeye ulaşılamadıysa bunun sebeplerini belirleyerek düzenleyici çalışmalarla sektörün daha etkin rol alması sağlanabilir. Öğrencilerin meslek alanları arasında geçişlerinin sağlanabilmesi ve farklı mesleklere ilişkin kazanımlar elde edebilmeleri için birden fazla dalda sertifikasyon almaya imkan tanıyan çoklu mesleki beceri altyapısı oluşturulması, öğrencilerin meslek değişim talepleri ile ailelerin zorunlu ikamet değiştirmeleri halinde mağduriyetleri giderecektir.
“Sektör talepleri ve gelişen teknoloji doğrultusunda mesleki ve teknik eğitimde alan ve dalların öğretim programları güncellenmesi” belli aralıklarla zaten yapılmaktadır. Bu konuda istenilen düzeye ulaşılamadıysa bunun sebeplerini belirleyerek düzenleyici çalışmalarla sektörün daha etkin rol alması sağlanabilir. Öğrencilerin meslek alanları arasında geçişlerinin sağlanabilmesi ve farklı mesleklere ilişkin kazanımlar elde edebilmeleri için birden fazla dalda sertifikasyon almaya imkan tanıyan çoklu mesleki beceri altyapısı oluşturulması, öğrencilerin meslek değişim talepleri ile ailelerin zorunlu ikamet değiştirmeleri halinde mağduriyetleri giderecektir.
Başta OSB'lerde olmak üzere meslek liseleri ile yükseköğretim kurumları program, yönetim, insan
kaynakları, finansman ve fiziki altyapı açısından birbirini destekleyecek
şekilde yeniden yapılandırılacaktır. Vasıflı insan gücü ihtiyacını
karşılamak amacıyla mesleki ve teknik eğitim ile işgücü piyasası
arasındaki bağ güçlendirilecektir. Bu konuda çalışmalara başlanmış olup
ilçelerde mesleki teknik okullar yönetim kurulları oluşturulmuş, çok sayıda
sektör temsilcisi oda, vakıf ve dernek ile işbirliği protokolleri imzalanmış,
proje okul olarak belirlenen okulların yönetimi sektörle birlikte
belirlenmekte, meslek liselerine hami olarak gönüllü firmalarla birlikte eğitim
süreci yürütülmeye başlanmıştır. Burs sistemi ve mezunların istihdamı konusuna
özel önem verilmesi halinde toplumsal algıya olumlu katkı sağlayacaktır.
Mesleki ve
teknik eğitimde kariyer rehberliği etkinleştirilecek; Mesleki ve Teknik
Anadolu liseleri ile meslek yüksekokullarının toplumdaki algısını güçlendirecek
tanıtım faaliyetleri yürütülecektir. Algının olumlu yönde güçlendirilmesi için
tanıtımın yeterli gelmeyeceğini, asıl olanın mezunların hemen uygun çalışma
koşullarında işe yerleştirilmesi ve hakettiği ücretin ödenmesiyle mümkün
olacaktır. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının mesleki eğitim alanları ve
seviyelerine göre farklı ücret uygulaması teşvik edilerek istihdamlarına
öncelik verilecektir. Bu konudaki vaat ve planlamaların vakit kaybedilmeden
yasal düzenlemelerle uygulamaya konulması bile bir anda mesleki eğitime
nitelikli öğrenci talebini artıracaktır.
Öğrencilerin
buluş, patent ve faydalı model başvurusu yapmaları teşvik edilecektir. Bu
konu başarılı olabilmek için öğrencilerin araştırma geliştirme yönünün
güçlendirilmesini gerektirmesi sonrasında ise okullarda sadece bu çalışmalar
için ekip olarak çalışma ortamları, malzeme desteği de gerekmektedir. “Mesleki ve
teknik eğitim kurumları ile sektör arasında işbirliği protokolleri
artırılacaktır.” Her protokol tabikî sürece olumlu katkı sağlayacaktır.
Kimse bunun aksini iddia edemez. Ancak protokollerin süreli, sınırlı,
gönüllülük esasına dayanması ve tarafların yönetimlerinin değişmesiyle de
kesintiye uğraması ihtimali olduğu unutulmamalıdır. Bununla birlikte mesleki
eğitim sürecinde sistematik düzenlemeler kanuni düzenlemeler yapılmasıyla daha
kalıcı sonuçlar alınabilecektir.
“Özel
mesleki ve teknik okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik destek
ödemeleri sağlanacak, özel sektörün okul açmasına yönelik yatırım
teşvikleri artırılacak ve OSB'ler başta olmak üzere özel mesleki ve teknik okul
sayısı ve çeşitliliği artırılacaktır.” Özel sektörün özel
mesleki eğitim merkezi kurabilmesine yönelik mevzuat düzenlemesi
yapılmıştır. Ancak bu uygulamanın da özel meslek liseleri gibi yatırım yapacak
işletmelere teşvik ve destek ihtiyaç duyacağı beklenmelidir. Hem bu uygulamaya
katılacak öğrencilerin velilerinin tercihlerini etkileyecek yemek, yol, SGK,
emeklilik, ücret, mezuniyette istihdam imkanı gibi cazip uygulamaların
açıklanmasını gerektirmektedir.
Bilgi ve
becerilerin güncelliğinin sağlanması için MTAL’ne örgün eğitim dışındaki
saatlerde e-yaygın modülü yetki şifresi verilerek her isteyene meslek
edindirme, gelişim ve uyum kursları düzenleme yetki ve görevi verilmelidir. “Mesleki eğitim programları
ile sınav ve belgelendirme faaliyetlerine esas teşkil eden ulusal meslek
standartları ve yeterlilikleri güncellenecek ve sayıları artırılacaktır.”
Meslek lisesi diplomalarının dördüncü seviye yeterliliğe eşdeğer sayılmasının
doğru bir uygulama olup olmadığının mesleki yeterlilikleri belirlenen mesleklerde
eğitim gören mezunların ücretsiz sertifika sınavlarına alınmasıyla test
edilmesi eğitimin niteliğinin ölçülmesi, eğitim ve sertifikasyon eşgüdümünün
kontrolünü mümkün kılacaktır.
Yükseköğretim kurumlarının kontenjanları,
sektörel ve bölgesel beceri ihtiyaçları, üniversitelerin kapasiteleri,
arz-talep dengesi ve mevcuttaki programların asgari doluluk oranları dikkate
alınarak belirlenecek; eğitim-istihdam bağlantısı güçlendirilecektir. “Mezun-üniversite
işbirliğinin güçlendirilmesi için mezun izleme sistemi kurulacaktır.”
Ortaöğretim düzeyinde meslek lisesi mezunları için hazırlanmış e-mezun
portalının istenilen düzeyde kabul görmediği tecrübesi dikkate alınarak
e-devlet gibi dijital uygulamaların entegrasyonuyla konunun isteğe bağlı
olmaksınız verilerin değerlendirilmesine imkan sağlanmalıdır.
Eğitimin tüm alanlarını ilgilendiren
öğretmenlerin özlük hakları, sosyal durumlarının iyileştirilmesi, eğitimle
desteklenerek güçlendirilmesi, kariyer sistemi, teşvik mekanizmaları, ihtiyaç
olan yerlerde lojman imkanları, mesleğin toplumsal statüsünün güçlendirilmesi
gibi iyileştirmelerin de mutlaka mesleki eğitim sistemine olumlu etkileri
olması beklenmektedir.
Tüm bireylerin üretken ve mutlu birey yetiştirmek
temel amaç olarak belirtilen raporda, doğal olarak bu amaçlara nasıl
ulaşılacağı yönünde detaylar yer almamaktadır. Sorumlu birim olan MEB’ca, 2023
Eğitim Vizyonunda daha detaylı açıklandığı üzere hala yapılacak çok şeyin
bulunduğu görülmektedir.
(1) Onbirinci
kalkınma planı özel ihtisas komisyonlarının oluşturulmasına ilişkin 2017/16
sayılı başbakanlık genelgesi, 29 Temmuz 2017 tarihli ve 30138 sayılı Resmi
Gazete.
(2) https://ekonomihukuk.com/turkiye-ekonomisi/turkiyede-planli-kalkinma-donemi/
(3) http://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/07/OnbirinciKalkinmaPlani.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder