16 Ocak 2020 Perşembe

VİYANA’DA MESLEKİ EĞİTİM


İstanbul Ticaret Odası Mesleki Eğitim Komitesi heyeti olarak Viyana’da gerçekleştirdiğimiz mesleki eğitim kurumları ziyaretinde ülkedeki mesleki eğitim sistemi hakkındaki izlenimlerim, yetkililerin sorularımıza verdiği cevaplarla açıklamalarını ve tuttuğum notları paylaşıyorum.
WİFİ Eğitim Enstitüsü, ikili dual sistemle eğitim vermekte, turizm konularında iddialı olduğu belirtilen okul yöneticisi; ticaret, yönetim ve ekonomi konuları başta olmak üzere onaltı yıldır iş hayatına yönelik sekiz farklı bölümde eğitim yapılıyor. Dört sömestrde mezun olabilme yanında altı sömestri bitirenler üniversiteye devam edebiliyor. Birebir şirket eğitimi, kamuya açık kurslar, kişisel gelişim seminerleri ile tanınmışlar. Emlak yöneticiliği için finans bölümü mezunu olunca doğrudan iş bulup çalışabiliyor.  
Ülkedeki eğitim sisteminde altı yaşında okul öncesinde başlayan eğitim, on yaşında ilkokul tamamlanıyor, ondört yaşında ortaokulu bitirmiş oluyor, liseyi bitirirken sınav yapılıyor, üniversite girişte sınav yok. Çalışıp okumak isteyenler için çıraklık sistemi var. Ayrıca okullar arası esnek geçişler ve tamamlamalar yapılabiliyor. Eğitim sisteminin çok modern olduğu iddiasındalar.
Vienna Business School, 1857’de kurulmuş, açık öğretimde 3700 öğrencisi var, öğrencilerin yaşı 14-17 arası, 6 ticaret akademisi işletiliyor. Dünyanın en eski turizm okulu olarak 102 yıldır hizmet devam ediyor, her yıl 600 mezundan 160 doğrudan iş hayatına giriyor. Türkiye’de Swiss Otel gibi çok ünlü otellerde çalışanlar mezunları, otel yöneticilerini mezun etmişler. Lise düzeyinde beş yıl eğitim ve sekiz ay zorunlu uygulamalı eğitim stajı var. Sonuçta işyeri açma belgesi veriliyor ve iş hayatına girilebiliyor. Eğitimler çoğunlukla sektörden gelen çalışanlar tarafından veriliyor. Yurtdışından gelen öğrencilere ayrıca İngilizce dil eğitimi de veriliyor. Gastronomi alanında elli yıldır eğitim var, kendi eleman ihtiyaçlarını yetiştirmeye başlamışlar. Kayıt olanların % 80 okulu bitirir. İlk yıl genel ortak eğitimle, ikinci yıl haftada 20 saat mutfakta, 3. yılsonunda mezun olma sınavı yapılıyor. Unlu mamuller, mutfak ve servis alanları var. Önce çalışmasını sonra da konuşmasını öğretiyoruz. Bunlar hayatta başarılı olmak için gereklidir. Bir grupla üç hoca çalışıyor ve her yıl kendi mesleğinde piyasada en az üç ay çalışma zorunluluğu var. Üç ana çalışma alanı var, meslekler tanıtılıyor, çıraklık eğitimi, ustalık eğitimi veriliyor. Her yıl 39 bin öğrenci bu konularda bilgilendiriliyor. Onbeş yaşında meslek eğitimi başlıyor. Çok önceden bilgilendirme rehberlik ve yönlendirme yapılıyor. Her gence test uygulanarak yeteneklerini ölçüyor ve neler yapabileceğini konuşuyorlar. Buna koklama günleri diyorlar. Gençleri işyerlerine götürüp gezdiriyorlar. Çırak sözleşmesiyle şirketin yükümlülüklerini kontrol ediyorlar. Sözleşmede yazılan şartları yerine getiriyor mu bakıyorlar. Sınavları organize ediyorlar. Sorular iş hayatınca hazırlanıyor. Uygulamalı sınav işyerinde oluyor.
Uzun süre sunum ve sözlü tanıtım, karşılıklı soru cevapta olsa sıkıcı oldu ve hatırlatmamıza rağmen binayı, derslik, atölye ve laboratuvar gezdirmediler.  Ayrılırken kurumu ve çalışmalarını tanıtıcı broşürler dağıtıldı.
Özel Viyana Modul Üniversitesi Rektörü Karl Veba, sunumun ardından bize binayı gezdirdi. Yanında asistan profesör bir Türk öğretim görevlisi İrem ARSLAN var. Uluslararası üniversite olduğunu, eğitim ve öğrencileriyle farklı milliyetlere mensup olmasıyla izah ediyor. Avusturya’nın 12. özel üniversitesi, sahipliği % 90 viyana ticaret odası, % 10 ise yabancı bir yatırımcıya aitmiş. Elli farklı ülkeden 300 öğrenci var İngilizce eğitim yapılıyor. Eğitim kadrosunun % 20 si araştırmacı olarak çalışıyor. İhtiyaç olduğunda değişik ülke ve üniversitelerden yüze yakın sözleşmeli gelen eğitmen ağı mevcut. Eğitim programını ağırlıklı olarak işletme konuları, hastane ve turizm işletmeciliği, MBA olarak yeni medya teknikleri alanında yapıyor, kamu yönetimi konusunda araştırmacılık yapıyorlar. Turizm konusunda devlet politikası geliştiriyor ve ülkenin dışa açılmasına katkı sağlamaya çalışıyorlar. Mobilite olarak çevreyi etkilemeyi hedef seçmişler. Proje geliştirme ar-ge merkezleri var. Protokol ve işbirlikleri mevcut, bu anlamda yirmibeş Avrupa üniversitesi ile anlaşmaları var. Gelecek planlarını ise ticaret odasıyla sahip olunan yedi eğitim birimiyle sinerji yaparak özellikle turizm alanında etkili olmak diye açıklıyorlar. Lise ve üniversite düzeyinde web üzerinde mezunlar platformu oluşturmuşlar. Geleceğe doğru projelere odaklanıp yapılanmaya çalışıyorlar. Solar enerji konusunda denemeler yapılmakta. Dönüşümlü enerjiler konusunda bir şirketle anlaşmaları var. Akademik hedefler olarak; doktora programı başlatmak. Türk MEB ve Avusturya lisesine iki kontenjan verilmiş. Öğrencilerin öğrenim süresi içinde bir sömestr mesleğinde çalışma ve staj yapma zorunluluğu var çoğunlukla mart-haziran aylarında. İşletmelerle partner ilişkileri kabul ediyorlar. Bologna sürecine uygun olarak öğretim süresi üç yıl olarak belirlemişler. Bu üniversite, ticaret odası yatırımı olduğundan ekonomik desteğiyle devam ediyor şu an için öğrenciden gelen paralar yetmiyor, uzaktan mülakat ve dil sınavı yapılıyor. Vize alma sürecinde destek olunuyor. Kabul edilenlere bir yazı veriliyor ve vize alması kolaylaşıyor. Ön görüşme internet üzerinden telekonferans ile yapılıyor. Zengin öğrenci değil akıllı öğrenci seçmeye çalışıyorlar.
General Motors Opel Şanzıman ve Motor Fabrikası içinde yer alan Eğitim Merkezini ziyaretimizde; Merkez Müdürü, bize başta sunum yapıyor, çıraklık eğitim şirket için çok önemli olduğunu ve en çok önem verdikleri şey ise güvenlik, olağanüstü bir afet durumunda neler yapmamız gerektiğini de açıkladı. Dual ikili eğitim modeli benimsenmiş. Teorik ve pratik meslek eğitim yapılıyor. Önceleri haftada bir gün okula geliniyor. Bir yılda 12 hafta blok eğitim yapılıyor. Bunu iki kez altı haftalık eğitime dönüştürmeyi düşünüyorlar. Eğitimi; temel, işbaşı ve uzmanlaşma olarak adımlıyorlar. 1983 te eğitim başlanmış. Yılda sadece kırk çırak kaydediliyor. Toplam 160 çırak kapasitesi var. 8 meslek alanında 21 dalda eğitim veriliyor. Yan sanayici partnerleriyle talep eden kurumlara da eğitim veriyorlar. Toplam 752 çırak eğitilmiş, şu an hala 500 ü fabrikada çalışıyor, eğitim verdiğimiz çıraklar kendi ihtiyacımızı karşılıyor. Sürekli eğitim var, fabrika çalışanlarına da hizmetiçi eğitim veriliyor.
Dr. Sylvia Pilz (hukukçu) sistemi anlatmaya devam ediyor; “Ticaret odasıyla sürekli ilişki halindeyiz. Her eyalette bir ve toplamda dokuz tane mesleki eğitim dairesi var. Ayrıca mesleki eğitim vermek isteyen firma hakkında yeterli olup olmadığı kararı verilip yetki belgesi veriyorlarmış. Yılda 10 bin çırak sözleşmesi imzalanıyor. Sözleşme içinde hak ve sorumluluklar yazıyor. Bu işlemleri işçi sendikasıyla koordine ediyoruz. Bir kopyasını da onlara veriyoruz. Mezuniyet sınavlarını biz organize ediyoruz. Ticaret odası işveren tarafını, sendika çırak tarafını temsil ediyor. Temel meslek eğitim kanunu var. Yeterlilikler var, her meslekte standartlar bellidir. Dokuz yıl mecburi eğitim sonrası yani onbeş yaşından sonra kayıt olabiliyorlar. Mesleklere göre eğitim süresi değişiyor. Kayıtlı şirket sayısı 4 bin 815 bunlar danışma, enformasyon çoğunlukla da el sanatları, ticaret, endüstri, turizm konularında çıraklık eğitimi veriyorlar. Çocuklara harçlık veriliyor, bu ücret miktarı sözleşmede yazılıyor. İşyeri çırak çalıştırdığı ve eğittiği için teşvik alıyor. Bir defa çırak aldığında 2 bin Euro, eğitim süresince de 496 Euro üç kere, 558 Euro iki kere, 678 Euro bir kere teşvik veriliyor. 2-4 yıl arası değişen eğitim var. Viyana’da 18 bin 293 çırak var. 250 çıraklık eğitim merkezi var. Bu yıl 1082 işyeri şirket çırak için başvurdu, 8398 çırak bu yıl eğitimi tamamladı. Ağırlıklı olarak stilistlik, ofis ve servis elemanı ve elektrik konularında eğitim veriliyor.” dedi.
Yüksek Teknik Meslek Lisesi (TGM) Müdürü Karl Reischer ve atölyeler şefi Paul Lutonsky bize okul ve verilen eğitimler hakkında bilgi verdiler. Okul binası çok muhteşem, ana bina teorik derslikler 15 katlı, sekiz asansör var, ayrıca iki tane bağımsız arkada atölye binaları var, buraya ikişer tüp geçitle geçiliyor. Avrupa’nın ikinci büyük okuluymuş. Okul olarak ISO 17925/EN 45004 kalite belgelerine sahipler. Ders içeriklerini iş dünyası taleplerine göre şekillendiriyorlar. Ülkede eğitim altı yaşında başlıyor, temel eğitim sonrası buraya meslek öğrenmeye geliyorlar. Ayrıca yetişkinlere de eğitim veriliyor. Yine meslek sahibi olanlara geliştirme ve uyum kursları düzenliyorlar. “Devlet lisesi olan bu kurum, 2360 öğrencisinin % 10 u bayan, 300 civarında öğretmenin 110 tanesi bayan öğretmendir. Sadece okul değiliz ticaret, sanayi ve endüstri alanlarında iş hayatıyla iç içeyiz. 14-19 yaş arasında toplam 5 yıl eğitim veriyoruz. Haftada 37 saat eğitim var. Yazın 8 hafta bir işte çalışmak zorunlu. 5. Yıl bitiminde her öğrenci mutlaka bitirme projesi tezi hazırlıyor. Bunu iş hayatıyla pratiği olan uygulaması olan 50-200 sayfa bir yazılı belgesi raporu olmak zorunda. Mezun olanlar üniversiteye gidebiliyor. Bu yolda bazı derslerden muaf oluyorlar. İsteyen iş hayatına atılarak kendi işini kurabiliyor. Eğer üç yıl iş hayatında çalışırlarsa ingenieur (ing) mühendis yani diplomasız mühendis sayılıyor. Makine, Bilgisayar, iletişim, elektronik, elektrik, tesisat alanları ağırlıklı. Hatta bazı öğrenciler 4.5. sınıfı okurken üniversiteye başvurup aynı anda üniversitede okuyabiliyor. Her meslekte mesleki teorik dersler ve pratik eğitim uygulama olarak eğitimin içeriği üç alanda birbiriyle ilişkili yürütülmektedir.”
MATURA, lise mezunu olduğunu belgeleyen bir diplomadır. Anadolu Lisesi ayarında okulları 4 yıl, ancak bu okul 5 yıl, İngilizce eğitim saatleri Anadolu liseleriyle aynıdır. Lise mezunlarına 2 yılda 4 dönem halinde sadece teknik meslek öğretiliyor. Bu okula öğrenciler diploma notuyla değil, hangi bölüme başvurmuş ise o bölümle ilgili ders başarısı dikkate alınıyor. Kayıt olan öğrencilerin % 60 ı mezun oluyor. Bunların yarısı üniversiteye gidiyor. Kalanı mutlaka iş buluyor. Yılda belki birkaç kişi disiplinsizlikten uzaklaştırılıyor. Bazen zorunlu olan 9 yıllık temel eğitimini eksik bırakanlarda buraya gelerek tamamlama yapabiliyor. Mesleğini değiştirmek isteyen eğer tamamen farklı bir alana başvuruyorsa sıfırdan başlamak zorunda.
Test laboratuarında her türlü borunun malzemenin normlara göre üretildiğinin testi yapılıyor ve sonuçta bir rapor veriliyor buda ülke çapında geçerlidir. Şirketlerin standartlara göre üretimi bizzat işyerinde denetlenebiliyor. Boru test atölyesini geziyoruz, havuz içinde boruların iki ucu kapatılarak su doldurulup hava basılıp belli zaman bekletiliyor. Basınç, su ve sıcaklık testine tabi tutuluyor. Döküm bölümü var, kum ve modelleme yapılıyor. Burada duvarda haç sembolü var bu yadırganmıyor ya da yasak değil demek ki. Kaynak atölyesi var, her tür kaynak tekniği öğretilebiliyor. Havalandırmalar çok güzel. Kaynak beceri yarışmasında bir Türk öğrenci ülke çapında üçüncü olmuş, kaynak robotları var.
Ziyaret sonunda genel bir değerlendirme yaparak; ülkede mesleki eğitim toplumsal algısının olumlu,  meslek sahibi olmanın önemli, mesleki eğitimin ağırlıkla işbaşında ve uygulamalı yapıldığı, mesleki tanınım, rehberlik ve yönlendirmenin erken yaşlarda başladığı, belgelendirme, sınav ve işyeri açmanın esnaf ve ticaret odalarının kontrolünde olduğu, büyük işletmelerin içinde kendilerine ait mesleki eğitim merkezi kurdukları, devletin meslek öğrenmeyi maddi ve manevi desteklediği ve teşvik ettiği, farklı sistemler arasında geçiş ve kariyer yollarının açık olduğu, meslek dersi öğretmenleri yanında sektörden ustaların da eğitime katıldığı görülmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

MESLEKİ EĞİTİM AFORİZMALARI

Hayaller kurulmadan hayatta beklenen değişiklikler ve güzel çalışmalar kendiliğinden gerçekleşmiyor. Bizim planımız kurgumuz dışında başkal...