İstanbul
Ticaret Odası Mesleki Eğitim Komitesi heyeti olarak Viyana’da
gerçekleştirdiğimiz mesleki eğitim kurumları ziyaretinde ülkedeki mesleki eğitim
sistemi hakkındaki izlenimlerim, yetkililerin sorularımıza verdiği cevaplarla açıklamalarını
ve tuttuğum notları paylaşıyorum.
WİFİ
Eğitim Enstitüsü, ikili dual sistemle eğitim vermekte, turizm konularında
iddialı olduğu belirtilen okul yöneticisi; ticaret, yönetim ve ekonomi konuları
başta olmak üzere onaltı yıldır iş hayatına yönelik sekiz farklı bölümde eğitim
yapılıyor. Dört sömestrde mezun olabilme yanında altı sömestri bitirenler
üniversiteye devam edebiliyor. Birebir şirket eğitimi, kamuya açık kurslar,
kişisel gelişim seminerleri ile tanınmışlar. Emlak yöneticiliği için finans
bölümü mezunu olunca doğrudan iş bulup çalışabiliyor.
Ülkedeki
eğitim sisteminde altı yaşında okul öncesinde başlayan eğitim, on yaşında
ilkokul tamamlanıyor, ondört yaşında ortaokulu bitirmiş oluyor, liseyi
bitirirken sınav yapılıyor, üniversite girişte sınav yok. Çalışıp okumak isteyenler
için çıraklık sistemi var. Ayrıca okullar arası esnek geçişler ve tamamlamalar
yapılabiliyor. Eğitim sisteminin çok modern olduğu iddiasındalar.
Vienna
Business School, 1857’de kurulmuş, açık öğretimde 3700 öğrencisi var,
öğrencilerin yaşı 14-17 arası, 6 ticaret akademisi işletiliyor. Dünyanın en
eski turizm okulu olarak 102 yıldır hizmet devam ediyor, her yıl 600 mezundan
160 doğrudan iş hayatına giriyor. Türkiye’de Swiss Otel gibi çok ünlü otellerde
çalışanlar mezunları, otel yöneticilerini mezun etmişler. Lise düzeyinde beş
yıl eğitim ve sekiz ay zorunlu uygulamalı eğitim stajı var. Sonuçta işyeri açma
belgesi veriliyor ve iş hayatına girilebiliyor. Eğitimler çoğunlukla sektörden
gelen çalışanlar tarafından veriliyor. Yurtdışından gelen öğrencilere ayrıca İngilizce
dil eğitimi de veriliyor. Gastronomi alanında elli yıldır eğitim var, kendi
eleman ihtiyaçlarını yetiştirmeye başlamışlar. Kayıt olanların % 80 okulu
bitirir. İlk yıl genel ortak eğitimle, ikinci yıl haftada 20 saat mutfakta, 3.
yılsonunda mezun olma sınavı yapılıyor. Unlu mamuller, mutfak ve servis
alanları var. Önce çalışmasını sonra da konuşmasını öğretiyoruz. Bunlar hayatta
başarılı olmak için gereklidir. Bir grupla üç hoca çalışıyor ve her yıl kendi
mesleğinde piyasada en az üç ay çalışma zorunluluğu var. Üç ana çalışma alanı
var, meslekler tanıtılıyor, çıraklık eğitimi, ustalık eğitimi veriliyor. Her
yıl 39 bin öğrenci bu konularda bilgilendiriliyor. Onbeş yaşında meslek eğitimi
başlıyor. Çok önceden bilgilendirme rehberlik ve yönlendirme yapılıyor. Her
gence test uygulanarak yeteneklerini ölçüyor ve neler yapabileceğini
konuşuyorlar. Buna koklama günleri diyorlar. Gençleri işyerlerine götürüp
gezdiriyorlar. Çırak sözleşmesiyle şirketin yükümlülüklerini kontrol ediyorlar.
Sözleşmede yazılan şartları yerine getiriyor mu bakıyorlar. Sınavları organize
ediyorlar. Sorular iş hayatınca hazırlanıyor. Uygulamalı sınav işyerinde
oluyor.
Uzun
süre sunum ve sözlü tanıtım, karşılıklı soru cevapta olsa sıkıcı oldu ve hatırlatmamıza
rağmen binayı, derslik, atölye ve laboratuvar gezdirmediler. Ayrılırken kurumu ve çalışmalarını tanıtıcı
broşürler dağıtıldı.
Özel Viyana Modul Üniversitesi Rektörü Karl Veba,
sunumun ardından bize binayı gezdirdi. Yanında asistan profesör bir Türk
öğretim görevlisi İrem ARSLAN var. Uluslararası üniversite olduğunu, eğitim ve
öğrencileriyle farklı milliyetlere mensup olmasıyla izah ediyor. Avusturya’nın
12. özel üniversitesi, sahipliği % 90 viyana ticaret odası, % 10 ise yabancı
bir yatırımcıya aitmiş. Elli farklı ülkeden 300 öğrenci var İngilizce eğitim
yapılıyor. Eğitim kadrosunun % 20 si araştırmacı olarak çalışıyor. İhtiyaç
olduğunda değişik ülke ve üniversitelerden yüze yakın sözleşmeli gelen eğitmen
ağı mevcut. Eğitim programını ağırlıklı olarak işletme konuları, hastane ve
turizm işletmeciliği, MBA olarak yeni medya teknikleri alanında yapıyor, kamu
yönetimi konusunda araştırmacılık yapıyorlar. Turizm konusunda devlet
politikası geliştiriyor ve ülkenin dışa açılmasına katkı sağlamaya
çalışıyorlar. Mobilite olarak çevreyi etkilemeyi hedef seçmişler. Proje
geliştirme ar-ge merkezleri var. Protokol ve işbirlikleri mevcut, bu anlamda yirmibeş
Avrupa üniversitesi ile anlaşmaları var. Gelecek planlarını ise ticaret
odasıyla sahip olunan yedi eğitim birimiyle sinerji yaparak özellikle turizm
alanında etkili olmak diye açıklıyorlar. Lise ve üniversite düzeyinde web
üzerinde mezunlar platformu oluşturmuşlar. Geleceğe doğru projelere odaklanıp
yapılanmaya çalışıyorlar. Solar enerji konusunda denemeler yapılmakta.
Dönüşümlü enerjiler konusunda bir şirketle anlaşmaları var. Akademik hedefler
olarak; doktora programı başlatmak. Türk MEB ve Avusturya lisesine iki kontenjan
verilmiş. Öğrencilerin öğrenim süresi içinde bir sömestr mesleğinde çalışma ve
staj yapma zorunluluğu var çoğunlukla mart-haziran aylarında. İşletmelerle
partner ilişkileri kabul ediyorlar. Bologna sürecine uygun olarak öğretim
süresi üç yıl olarak belirlemişler. Bu üniversite, ticaret odası yatırımı
olduğundan ekonomik desteğiyle devam ediyor şu an için öğrenciden gelen paralar
yetmiyor, uzaktan mülakat ve dil sınavı yapılıyor. Vize alma sürecinde destek
olunuyor. Kabul edilenlere bir yazı veriliyor ve vize alması kolaylaşıyor. Ön
görüşme internet üzerinden telekonferans ile yapılıyor. Zengin öğrenci değil
akıllı öğrenci seçmeye çalışıyorlar.
General
Motors Opel Şanzıman ve Motor Fabrikası içinde yer alan Eğitim Merkezini
ziyaretimizde; Merkez Müdürü, bize başta sunum yapıyor, çıraklık eğitim şirket
için çok önemli olduğunu ve en çok önem verdikleri şey ise güvenlik, olağanüstü
bir afet durumunda neler yapmamız gerektiğini de açıkladı. Dual ikili eğitim
modeli benimsenmiş. Teorik ve pratik meslek eğitim yapılıyor. Önceleri haftada bir
gün okula geliniyor. Bir yılda 12 hafta blok eğitim yapılıyor. Bunu iki kez
altı haftalık eğitime dönüştürmeyi düşünüyorlar. Eğitimi; temel, işbaşı ve
uzmanlaşma olarak adımlıyorlar. 1983 te eğitim başlanmış. Yılda sadece kırk
çırak kaydediliyor. Toplam 160 çırak kapasitesi var. 8 meslek alanında 21 dalda
eğitim veriliyor. Yan sanayici partnerleriyle talep eden kurumlara da eğitim
veriyorlar. Toplam 752 çırak eğitilmiş, şu an hala 500 ü fabrikada çalışıyor,
eğitim verdiğimiz çıraklar kendi ihtiyacımızı karşılıyor. Sürekli eğitim var,
fabrika çalışanlarına da hizmetiçi eğitim veriliyor.
Dr.
Sylvia Pilz (hukukçu) sistemi anlatmaya devam ediyor; “Ticaret odasıyla sürekli
ilişki halindeyiz. Her eyalette bir ve toplamda dokuz tane mesleki eğitim dairesi
var. Ayrıca mesleki eğitim vermek isteyen firma hakkında yeterli olup olmadığı
kararı verilip yetki belgesi veriyorlarmış. Yılda 10 bin çırak sözleşmesi
imzalanıyor. Sözleşme içinde hak ve sorumluluklar yazıyor. Bu işlemleri işçi sendikasıyla
koordine ediyoruz. Bir kopyasını da onlara veriyoruz. Mezuniyet sınavlarını biz
organize ediyoruz. Ticaret odası işveren tarafını, sendika çırak tarafını
temsil ediyor. Temel meslek eğitim kanunu var. Yeterlilikler var, her meslekte
standartlar bellidir. Dokuz yıl mecburi eğitim sonrası yani onbeş yaşından
sonra kayıt olabiliyorlar. Mesleklere göre eğitim süresi değişiyor. Kayıtlı şirket
sayısı 4 bin 815 bunlar danışma, enformasyon çoğunlukla da el sanatları,
ticaret, endüstri, turizm konularında çıraklık eğitimi veriyorlar. Çocuklara
harçlık veriliyor, bu ücret miktarı sözleşmede yazılıyor. İşyeri çırak
çalıştırdığı ve eğittiği için teşvik alıyor. Bir defa çırak aldığında 2 bin Euro,
eğitim süresince de 496 Euro üç kere, 558 Euro iki kere, 678 Euro bir kere
teşvik veriliyor. 2-4 yıl arası değişen eğitim var. Viyana’da 18 bin 293 çırak
var. 250 çıraklık eğitim merkezi var. Bu yıl 1082 işyeri şirket çırak için
başvurdu, 8398 çırak bu yıl eğitimi tamamladı. Ağırlıklı olarak stilistlik,
ofis ve servis elemanı ve elektrik konularında eğitim veriliyor.” dedi.
Yüksek
Teknik Meslek Lisesi (TGM) Müdürü Karl Reischer ve atölyeler şefi Paul Lutonsky
bize okul ve verilen eğitimler hakkında bilgi verdiler. Okul binası çok
muhteşem, ana bina teorik derslikler 15 katlı, sekiz asansör var, ayrıca iki
tane bağımsız arkada atölye binaları var, buraya ikişer tüp geçitle geçiliyor. Avrupa’nın
ikinci büyük okuluymuş. Okul olarak ISO 17925/EN 45004 kalite belgelerine
sahipler. Ders içeriklerini iş dünyası taleplerine göre şekillendiriyorlar.
Ülkede eğitim altı yaşında başlıyor, temel eğitim sonrası buraya meslek
öğrenmeye geliyorlar. Ayrıca yetişkinlere de eğitim veriliyor. Yine meslek
sahibi olanlara geliştirme ve uyum kursları düzenliyorlar. “Devlet lisesi olan
bu kurum, 2360 öğrencisinin % 10 u bayan, 300 civarında öğretmenin 110 tanesi
bayan öğretmendir. Sadece okul değiliz ticaret, sanayi ve endüstri alanlarında
iş hayatıyla iç içeyiz. 14-19 yaş arasında toplam 5 yıl eğitim veriyoruz.
Haftada 37 saat eğitim var. Yazın 8 hafta bir işte çalışmak zorunlu. 5. Yıl
bitiminde her öğrenci mutlaka bitirme projesi tezi hazırlıyor. Bunu iş
hayatıyla pratiği olan uygulaması olan 50-200 sayfa bir yazılı belgesi raporu
olmak zorunda. Mezun olanlar üniversiteye gidebiliyor. Bu yolda bazı derslerden
muaf oluyorlar. İsteyen iş hayatına atılarak kendi işini kurabiliyor. Eğer üç
yıl iş hayatında çalışırlarsa ingenieur (ing) mühendis yani diplomasız mühendis
sayılıyor. Makine, Bilgisayar, iletişim, elektronik, elektrik, tesisat alanları
ağırlıklı. Hatta bazı öğrenciler 4.5. sınıfı okurken üniversiteye başvurup aynı
anda üniversitede okuyabiliyor. Her meslekte mesleki teorik dersler ve pratik
eğitim uygulama olarak eğitimin içeriği üç alanda birbiriyle ilişkili
yürütülmektedir.”
MATURA,
lise mezunu olduğunu belgeleyen bir diplomadır. Anadolu Lisesi ayarında
okulları 4 yıl, ancak bu okul 5 yıl, İngilizce eğitim saatleri Anadolu
liseleriyle aynıdır. Lise mezunlarına 2 yılda 4 dönem halinde sadece teknik
meslek öğretiliyor. Bu okula öğrenciler diploma notuyla değil, hangi bölüme
başvurmuş ise o bölümle ilgili ders başarısı dikkate alınıyor. Kayıt olan
öğrencilerin % 60 ı mezun oluyor. Bunların yarısı üniversiteye gidiyor. Kalanı
mutlaka iş buluyor. Yılda belki birkaç kişi disiplinsizlikten uzaklaştırılıyor.
Bazen zorunlu olan 9 yıllık temel eğitimini eksik bırakanlarda buraya gelerek
tamamlama yapabiliyor. Mesleğini değiştirmek isteyen eğer tamamen farklı bir
alana başvuruyorsa sıfırdan başlamak zorunda.
Test
laboratuarında her türlü borunun malzemenin normlara göre üretildiğinin testi
yapılıyor ve sonuçta bir rapor veriliyor buda ülke çapında geçerlidir.
Şirketlerin standartlara göre üretimi bizzat işyerinde denetlenebiliyor. Boru
test atölyesini geziyoruz, havuz içinde boruların iki ucu kapatılarak su
doldurulup hava basılıp belli zaman bekletiliyor. Basınç, su ve sıcaklık
testine tabi tutuluyor. Döküm bölümü var, kum ve modelleme yapılıyor. Burada
duvarda haç sembolü var bu yadırganmıyor ya da yasak değil demek ki. Kaynak
atölyesi var, her tür kaynak tekniği öğretilebiliyor. Havalandırmalar çok
güzel. Kaynak beceri yarışmasında bir Türk öğrenci ülke çapında üçüncü olmuş,
kaynak robotları var.
Ziyaret
sonunda genel bir değerlendirme yaparak; ülkede mesleki eğitim toplumsal
algısının olumlu, meslek sahibi olmanın
önemli, mesleki eğitimin ağırlıkla işbaşında ve uygulamalı yapıldığı, mesleki
tanınım, rehberlik ve yönlendirmenin erken yaşlarda başladığı, belgelendirme,
sınav ve işyeri açmanın esnaf ve ticaret odalarının kontrolünde olduğu, büyük
işletmelerin içinde kendilerine ait mesleki eğitim merkezi kurdukları, devletin
meslek öğrenmeyi maddi ve manevi desteklediği ve teşvik ettiği, farklı
sistemler arasında geçiş ve kariyer yollarının açık olduğu, meslek dersi
öğretmenleri yanında sektörden ustaların da eğitime katıldığı görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder